8 Mart 2017 Çarşamba

Zeka nasıl ölçülür? Üstün zeka nedir?

  
   

Bir insan hangi noktada dahi sayılır? 

Ortalama zeka nedir? Birileri bunu ölçüyor, ortalık  IQ testi kaynıyor, ama bu testler ne kadar güvenilir?


   TDK, dahiliği; insan zekâsının ve kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey olarak tanımlıyor.
Peki buna kim, nasıl karar veriyor? Kesin sen de IQ testi çözmüşsündür, ya eğlencesine ya da ciddi ciddi…

   IQ testleri, aslında standart bir skala kullanıyor ve 100 puan her zaman ortalama düzey kabul ediliyor. 10 puanlık bi şaşmayla, 90'la 110 arası normal yani. 70 puanın altı, zihinsel engelli kategorisine girerken, 130 puan üzeri dahi kategorisine giriyor. Çan eğrisinin nasıl işlediğini biliyorsun, IQ puanlaması da çan eğrisiyle ölçülüyor.
Mesela bu puanlama sistemine göre Einstein'ın IQ'su 160. Dünya'nın Güneş'in etrafında döndüğü Güneş Sistemi modelini oluşturan Kopernik'in de, Einstein'la aynı: 160. Mozart ve Charles Darwin'in IQ'ları 165. “Düşünüyorum öyleyse varım.” diyen Descartes'in 180. Kopernik'in; Dünya'nın Güneş’in etrafında döndüğü konusunda haklı olduğunu söylediği için, engizisyon mahkemesi tarafından idam edilen Galileo'nun IQ'su 185. Bilgisayara karşı satranç oynayıp kazanan Bobby Fischer'ınki ise 187.

   Ama ilginç bir türük ise, “Flynn Efekti” diye adlandırılan bir şey. 20. yüzyılın başlarından beri IQ puanlarının bir çok ülkede zamanla arttığını fark ediyorlar, bu konu üstünde çalışan adam James R. Flynn. IQ puanları topluca artınca, testlerin puanlamasının da, yine 100 ortalama zekaya denk gelecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Yani IQ testlerini standart halde tutabilmek için de, sürekli genel puanları takip ederek düzenlemek gerekiyor. İncelemeler sonucu anlaşılan da, genel IQ puanları ortalama 10 yılda bir 3 puan artıyor. Bu hesapta biz dedelerimizden, anne babamızdan birazcık daha zeki oluyoruz.

   Yalnız şu herkesin çözüp de kendisinin dahi olduğunu öğrendiği online testlere de itibar etmemek lazım. Hepimiz dahi olamayız. Gerçek bir IQ testi, zaten öyle 10-20 soruluk bir test olmuyor. Mesela “Stanford-Binet Intelligence Scales” ya da “Wechsler Adult Intelligence Scale (WAIS-IV)” gerçekten IQ'yu ölçtüğü kabul edilen tesler ve yüzlerce sorudan oluşuyorlar. Testi tamamlamak bir, bir buçuk saate kadar sürebiliyor.

   Başka bir mesele de görecelilik. Genel bir IQ testinde, sorulardan bazılarının birilerine kolay, birilerine zor gelmesi kaçınılmaz, üstelik de bu birinin diğerinden daha zeki olduğu anlamına da gelmeyebilir. İşin içine eğitim, yatkınlık, pratik, bilgi gibi etkenler giriyor çünkü. Sonuçta IQ testlerinin amacı senin bilgini ölçmek değil, öğrenebilme becerini ölçmek.

   IQ tesleri kişinin problem çözme becerisini ve konseptleri anlayabilme kabiliyetini ölçecek şekilde dizayn ediliyor. Konseptler arasındaki ilişkileri ne kadar algılayabiliyorsun, bilgiyi nasıl depolayıp kullanıma sokuyorsun; bunları ölçmeye çalışıyor. Yoksa yeni şeyler öğrenmek, otomatik olarak IQ'yu yükseltmiyor.

   Peki bir insanın IQ'sunu yükseltmesi mümkün mü? Araştırmalar gösteriyor ki erken yaşlarda, daha sağlıklı ve dengeli beslenen bebeklerin, okul öncesi yaşta kaliteli eğitim gören çocukların bir nebze daha yüksek zeka gelişimine sahip olduklarına dair kanıtlar var. Fakat bunlara rağmen, dahi bir bireyin IQ'sunu, kalıcı olarak yükseltmek mümkün değil gibi görünüyor.

   Tabii ki yeni bir şeyler öğrenmek, bulmaca çözmek, beyin egzersizleri yapmak zihinsel kabiliyeti bir nebze geliştiriyor ve dinç tutuyor, ama bu gelişimin bile, IQ puanlarına gözle görülür bir etkisi olmuyor. Yani IQ puanın neyse, ömür boyu muhtemelen aynı düzeyde seyrediyor.
Yüksek IQ, illaki hayatta başarılı olacaksın anlamına da gelmiyor. Yüksek IQ ile okul ya da iş hayatında başarı arasında küçük bir ilişki var, ama çok büyük oranda da yüksek IQ'ya sahip bir insan başarısız olabiliyor.
Çokça bahsedilen bir nokta, IQ testlerinin; yaratıcılık, sosyal beceri, içgüdü, edinilmiş kabiliyetler ve daha bir sürü şeyi ölçmüyor olması. Sonuçta hayatta ihtiyacımız olan çok fazla beceri var, insanlar çok komplike hayvanlar.

   Nikola Tesla ya da Van Gogh'un da kendi alanlarında dahiler olduklarını herhalde rahatça söyleyebiliriz. Adamların yaşadığı hayata bakınca,  insan şunu düşünüyor; “acaba daha ne dahiler kaybettik, işleri elinden alınan, açlık ve sefalet içinde ölen, çalışmaları yok olan, yok edilen…”

Demek ki yüksek IQ çok şeyin başlangıcı olabiliyor, ama IQ dışında da üzerine düşünülmesi gereken  bir sürü şey var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder